Hunter âen iyi arkadaÅâ kelimeleriyle dondu. Angelâın iyi bir Åey gibi söylediÄi bu söz her zaman onun midesine yumruk gibi oturmuÅtu. Hunter, kollarıyla onu sararak baÅının üstünü öpmek için eÄildi, sesini kontrol etmeye çalıÅıyordu. âBiliyorum.â
Ona bütün sırlarını anlattıÄından beri bu terimi kullanmıÅtı, hatta Tristian hakkındaki sırları bile. Bir keresinde abisine aÅık olduÄunu söylemiÅti. Hunter ondan sonra onu daÄa götürmeye ve abisinin hissettiremeyeceÄi Åeyleri göstermeye baÅlamıÅtı.
Bu, Tristian ile aralarındaki dönüm noktasıydı çünkü Angelâın gizli duygularının tek taraflı olmadıÄını biliyordu. UmutsuzluÄuna raÄmen, Angelâı ikisine de aÅık olduÄuna ikna etmeye çalıÅtı.
Kendini geri çekerek kolunu Angelâın omzuna koydu ve onu bahçenin dıÅına götürmeye baÅladı. âBahse girerim o korkunç uçuÅtan kaçma Åansınız olmadı,â Tristian kadar helikopterden nefret ettiÄini bilerek gülümsedi.
âBiliyorsun, bunu yapmamak için büyükannenle konuÅabilirdin,â dedi ona toslarken. âEskiden onunla her Åeyi konuÅabiliyordunuz.â
âYapmazsın,â Hunter sırıttı. âHelikopter yolculuÄu için beni suçlamayın. âAyrıca, büyükannenin son zamanlarda daha gezmesine izin verdim.â Ãimlerin arasından dıÅarı yürüdüler. Ashton'un odasını tam olarak gördüklerini biliyordu, bu yüzden inadına yavaÅlamıÅtı. Kimse onu aziz olmakla suçlamamıÅtı.
âSen benim kahramanımsın, biliyor musun?â Angel onu durdurmak için çekti böylece ona baktı. âEÄer sen büyükannem kalp krizi geçirirken onu bulmasaydınâ¦â her sesi fısıltıya dönüÅtü, âonun hayatını kurtardın.â
Ashton, tuvaletten çıkarken havluyu belinin etrafına sardı. İstediÄi Åey buydu, haftaya baÅlamak için uzun ve sıcak bir duÅ. Belki Angel'ın ailesi üzerinde çok iyi bir izlenim bırakabilir ve iddiasını sürdürebilirdi. Angelâda olduÄu kadar bir kızı etkilemek için hiç bu kadar çabalamamıÅtı.
İkiyüzlü ve hain bir fahiÅe olan son kız arkadaÅından iyi bir ders almıÅtı, Angelâdan deÄil. Hâlâ en basitten öpücük almak için eÄlendirmek zorunda kaldıÄı, küçük, tatlı bir ev kızı ve bakire olduÄunu söyleyebilirdi. Bu, onu rahatsız etmemiÅti bile. EÄer seks istese buna can atacak bir sürü fahiÅe vardı, bu yüzden Angel ile vakit geçirebilirdi.
Åifonyerin aynasından bakarak saçını kurutmaya baÅladı, aynadan bir Åey görerek durdu. Pencereye döndü ve Angel ile Hunterâın sanki sırlarını paylaÅıyorlarmıŠgibi çok yakın durduklarını gördü.
Ãenesindeki kaslarını zorlayarak diÅlerini sıktı, kız arkadaÅını ve en iyi arkadaÅım dediÄi Kızılderili çocuÄu izlerken. Her nasılsa Hunterâın aynı Åeyi hissettiÄini düÅünmüyordu, tanıdıÄı hiçbir adamın düÅünmeyeceÄi gibi.
âAngel, büyükannen hiçbir sebep olmamasına raÄmen her zaman bana ve Rayâe çok iyi davrandı. Ona olanlardan nefret ediyorum,â Hunter yalan olduÄunu bilerek iç geçirdi. EÄer Isabel Hart kalp krizi geçirmemiÅ olsa, Angel Åu anda burada olmayacaktı. YaptıÄı Åeyi bilerek içeri girdi.
Kabilesinden gelen Åaman, ona Åifalı ya da zarar verici her Åeyi otlarla, vücuda ne yaptıklarını öÄretmiÅti. Bu bilgiyi almıŠve Isabel'in hafif kalp krizine neden olması için doÄru karıÅımı oluÅturmuÅtu. Angel'ın geri geleceÄini düÅünebildiÄi tek Åey bu olmuÅtu.
âOnu bulduÄum için herhangi bir övgü hak etmiyorum,â Hunter vicdan azabı ile itiraf etti.
Angel hafifçe gülümsedi, çünkü Hunter'ın bedeninde kibirli bir kemik bile yoktu. Yaptıklarını ne derece takdir ettiÄini bilmesi için, ayakuçlarında yükseldi ve dudaklarına yumuÅak kısa bir öpücük kondurdu.
Onu geri çekerken gözleri bir araya geldi ve kaldı. Angel midesine ve kalçasına saplanan yıldırım çarpmalarını hissederek içini çekti. Bu duygusu içinde ilk defa hissediÅi deÄildi fakat Hunterâa karÅı ilk hissediÅiydi. Artık bir erkek arkadaÅı vardı, bu tabu Hunterâı ezmiÅti.
Angel geri çekildiÄinde yutkundu. âBüyükannemi kurtardıÄın için teÅekkürler. Onu kaybetseydim ne yapardım bilmiyorumâ
Hunter, Angelâın ikisinin de hissettiklerini inkâr ettiÄini anlayarak kaÅlarını çattı. Belki inkâr etmeyerek fakat kesinlikle reddederek. Onun kaçmasına izin vermeye niyeti yoktu, aslında Angelâa onu kolayca unutamayacaÄını hatırlatmak niyetindeydi.
Uzandı, elini tutup ön kapıya doÄru yürüdü. âHaydi, seni yerleÅtirelimâ
Ashton pencereyi o kadar sıkı tuttu ki, ahÅabın ses çıkardıÄını duydu. Angel daha önce kıskanmak için bir neden vermemiÅti, ama Hunter'a bakıÅını ve onu öpüÅünü sevmemiÅti. Hem de hiç sevmemiÅti. Bu eve onun kendini baÅka erkeklere atıÅını izlemek için gelmemiÅti.
Angel, Hunterâı öpüÅünün sebep olduÄu sarsıntıyla asansöre bindi. âPeki, ben nerede uyuyacaÄım?â bunun eskiden oynadıkları bir oyun olduÄunu bilerek gülümsedi.
Tristian, Ray, Hunter ve kendisi kayıt defterini masadan çalacak, insanların odalarını deÄiÅtirecek ve karmaÅaya neden olacaklardı. Oldukça eÄlenceli olmasına raÄmen baÅları hep belaya giriyordu Åimdi ise kendilerine baÄırılan birçok Åeyin sorumlusu Hunterâdı.
Hunter omzunu silkti, âkardeÅinin yanında olmak istersin diye düÅündüm.â Uzandı ve dördüncü katın düÄmesini bastı. BU yüzden seni eski odana yerleÅtirdim.â
âHala büyük bir odamın olduÄunu duyduÄuma sevindim,â yukarıda olanların, aÅaÄıda olanlardan çok daha büyük olduÄunu bilerek gülümsedi. Artı, tamamen evde olduÄunu hissetmek iyi olacaktı. âTeÅekkürler.â
âHep ikinizin biraz Åımarık olduÄunu düÅünmüÅtüm,â Hunter alay etti. âBu yüzden de taÅınmaya karar verdim.â Anahtarı cebinden aldı. Geçen ay taÅınırken onun odasının yanını almıÅtı. Ãok uzakta olmasına raÄmen ona daha yakın hissetmesini saÄlamıÅtı.
âNe zaman Mabetâe taÅındın?â Angel sordu. O ve Ray her zaman gidip geldiler, böylece geceleri anneleri ile birlikte kalabildiler. Ray ehliyetini almadan önce bile. O ve Ray annelerini çok seviyorlardı ve her zaman bakım altına alındıÄından emin olmak istiyorlardı.
Kapılar açıldıÄında, kapının açık kalması için Hunter kapının kenarından tuttu. âÃzgünüm Angel, Tristianâa anlatmamasını söyledim. Bizim için endiÅelenmeni istemedim.â Angelâın istese ona kızmak için her hakkı olacaÄını bilerek gözlerini kapattı.
âO zaman Åimdi anlat.â Angel kötü bir Åeyler hissetti. Hunter ondan hiç sır saklamamıÅtı ve Angel artık bunun bitip bitmediÄini merak ediyordu. âNeyi bilmiyorum?â
âAnnem geçen ay, ev kazayla yandıÄında öldü,â hala konuÅmak istemeyerek yutkundu. âİtfaiye, yemek yaparken uyuyakaldıÄını söyledi.â
Angel'ın dudakları, gözleri yaÅlarla dolarken aralandı. âAman tanrım, Hunter. Ãok üzgünüm. KeÅke bana söyleseydin. Hemen geri dönerdim.â
âBeni böyle görmeni istemedim,â son yarım saatte üçüncü kez kollarıyla sarmalarken itiraf etti.
Durdurma düÄmesine uzanıp dokunurken kapının kapanmasına izin verdi. Avuçlarını sırtına dayayan Hunter kendisini durduramazdı, saçlarının kokusunu içine çekmek içindeki acıyı yumuÅatmıÅtı. Bu acının annesiyle hiçbir ilgisi yoktu.
Angel onu rahatlatmaktan baÅka bir Åey yapmak istememiÅti, fakat bedenleri dokunduÄunda kendini asansörün duvarına yaslanmıŠbuldu ve Hunterâın bacaklarından biri bacaklarının arasından itti ve ikisi de kendini alevler içinde buldu.
âOh tanrım, Angel,â Hunter Angelâın boynunun yumuÅak teninde mırıldandı, bacaÄındaki pantolona raÄmen Angelâın orasındaki ateÅi hissediyordu. Kalçalarını sıkıca avuçlayarak Angelâın baÅını kaldırdı ve sinirli bir öpücük kondurdu. Hunterâın elleri Angelâın ellerini yakalamak için kollarının arkasında gezindi, biraz baskın olmanın Angelâı hareketlendireceÄini bilerek ellerini duvara bastırdı. Seks olarak sayılırsa uzun zamandır sevgililerdi.
İlk önce, Angelâda onu öptü, Hunterâın sebep olduÄu duygular arasında kaybolmuÅtu fakat Ashtonâın görüntüsü zihninde belirince öpüÅmeyi keserek kafasını çevirdi. Hunter boynunda sıcak bir Åekilde soluduÄunda Angel hafifçe inledi. Ellerini ondan çekip göÄsüne dayadı ve Hunterâı itti.
âHunter?â Angel, bakarsa ne göreceÄinden korkarak, gözlerini yere dikti. âÃzgünüm. Benâ¦â
âShhh,â parmaÄını çenesine hafifçe koydu ve kaldırdı böylece Angel ona baktı. Angelâın neden durduÄunu zaten biliyordu. Ashton Fox zaten kaybetmiÅti, ama Angel bunu henüz bilmiyordu. Angelâın sadece basit bir öpücükle böyle nefes almasını dinlerken Hunterâın gözleri çekici bir Åekilde karardı.
âÃzülme, beni sevdiÄin için asla üzülmemelisin. En azından anneme olanları anlatmadıÄım için beni affettiÄini biliyorum.â Hunter kendini zorlayarak geri adım attı, asansör kapısının açılması için düÄmeye bastı ve Angelâın gitmesine izin verdi.
Angel, onunla yalnız kalma konusunda artık kendine güvenmiyordu, asansörden kaçtı, hazır olduÄunda annesi hakkında konuÅacaÄını biliyordu. Hunterâın gittiÄinden emin olduÄunda adımlarını yavaÅlattı.
Zavallı Hunter ve Ray. Annelerine karÅı her zaman çok nazik olmuÅlardı ve anneleri de onları çok fazla sevmiÅti. Angel çoÄunlukla annesiyle böyle bir iliÅkisi olmasını dilediÄini hatırlıyordu. Fakat annesi ona yabancıydı ve hep öyle olmuÅtu.
Asansör kapısı Angelâın arkasından kapandıÄında Hunter ellerini az önce Angelâı tuttuÄu yere dayadı ve sinirle itti. Ona kadar saymak iÅe yararsa. Gözlerini kapatarak yaptı ve nefesini normale döndürmek için zorladı. DoÄrulup gözlerini açtıÄında yine kusursuz bir Åekilde sakinleÅmiÅti.
Cep telefonunu açarak, kız kardeÅinin yerleÅtiÄini söylemek için Tristian'ın numarasını çevirdi. Hunter cep telefonunda sinyal olmadıÄını görerek kaÅlarını çattı.
Angel odasına girdi ve her Åeyin taÅınmadan önceki gibi bırakıldıÄını görerek gülümsedi. Gözlerini kapatırken kendini mutlu bir iç çekiÅle yataÄa doÄru attı. Bunu yapar yapmaz Hunterâla asansörde yaptıkları aklına geldi ve bu tüm vücudunu yaktı.
Angel o kadar uzun süre ayrı kalmıÅtı ki Hunterâın onu bu kadar arzulayacaÄını anlamamıÅtı. Tristian birisiyle çıkmaya baÅlamıÅtı, Hunter neden yapmıyordu?
Ashtonâla çıkmaya baÅladıktan sonra Angel Hunter ve Tristianâla ilgili hatıralarını engellemeye çabalamıÅtı. Ama Åimdi geri dönmüÅtü ve Åimdiden kalbinin tekrar parçalara ayrıldıÄını hissediyordu. Angel her ikisine de o kadar uzun süredir aÅıktı ki ilk baÅta Ashtonâla çıkmasının sebebi buydu, unutmak. Fakat Åimdi asansörde Hunter ona dokunduÄunda en kötü korkusu onaylanmıÅtı, Ashtonâı sevmiyordu ve Ashton asla Hunter gibi hissettirmiyordu.
Avuçlarını karnının altına koydu ve yavaÅça aÅaÄıya bacaklarının arasına doÄru kaydırdı, böle yaptıkça vücudu yay gibi oldu. Hunterâın hayaliyle gözlerini kapadı ve görüntüler Tristianâın ateÅli dokunuÅlarıyla deÄiÅti.
Bölüm 3 âKıskançlıkâ
Tristan yumuÅak müziÄi bazı alternatif rock ile deÄiÅtirdiÄinde neredeyse karanlıktı, Tiki-Bar'ın altına gizlediÄi Åarap ÅiÅesini yakaladı. Ãç bardak aldıÄında dudaklarının arasından bir gülümseme belirdi. GeçtiÄimiz günlerde, büyük binanın altında bulunan gizli koridorlarda dedesinin gizli Åarap mahzenini bulmuÅtu.
DiÄer aile üyelerinin dar koridorlardan haberdar edilmemesi, Tristian'ın dedesi hakkında memnun kaldıÄı tek Åeydi. Åimdi kendi küçük sırrı vardı ve bu ana kadar bunu sadece Angel biliyordu ve o da örümcek aÄlarıyla kaplı mezarlıkları gezecek bir tip deÄildi.
Ashton'un yan giriÅten geldiÄini görünce, ona seslenip elini salladı. âAileyle tanıÅma zamanı.â Tristian, ikizlerin Stacey'i eÄlendirdikleri döÅemeli piknik masalarından birine götürdü.
âTamam. Henüz içmeye baÅlamadım ama çift görüyorum,â Ashton buzları eritmesini umarak Åaka yaptı.
Onları duyan Damien ve Devin, Tristian'ın masanın üzerine koyduÄu bir ÅiÅe Åarabı görüp bakıÅlarıyla onu izlemeye baÅladı.
âHey, bu dedemin gizli mahzenindeki ÅiÅelerden biri. Uzun zaman önce, büyükbabamla babamı bunlardan birini içerken görmüÅtüm.â Devin ÅiÅeyi kaptı ve merakla mantara baktı. âBunu hangi cehennemden buldun?â