Holly, Nicholasın etrafından dolandı ve Gabriele sarıldı. Genç kadın bir adım geri çekilirken, neredeyse yeniden Nicholas ile çarpışıyordu. Nicholas, dengesini kaybetmeden genç kadına yetişti ve onu tuttu. Holly arkasına dönerek, Özür dilerim. İnanın, her zaman bu kadar sakar değilimdir. dedi.
Nicholas Sorun değil. diye kabaca cevapladı.
Holly ilgisini Gabrile yöneltti. Sakatlığını duydum. Ellerini heyecanlı bir şekilde sallıyordu. Aslında nasıl olduğunu gördük. İnsanlar hep bundan bahsediyordu. Hiçbir Runaway maçını kaçırmayız. Gözlerini Gabrielden kaçırıp, ceketinin koluna bakmaya başladı. Sonrasında hayali bir kumaş tiftiğini veya belki de ipliği çekmeye çalıştı. Nicholas genç kadının ne yapmaya çalıştığını anlamak için çaba göstermedi. Demek istediğim bütün aile Holly, bu son sözü sanki her şeyi açıklayacakmış gibi söylemişti. Nicholas için bir şey ifade etmemişti.
Gabriel de şaşırmış gibi görünmüyordu. Genç kadını başıyla onayladı ve onun bu şekilde davranmasına izin verdi. Ivy nasıl? diye genç kadına sordu. Bu Nicholasın merakını uyandırmıştı. Bu Ivy de kimdi?
Şey Holly, Gabriel dışında her şeye bakıyordu. O iyi. İyi işte. Onun için endişelenmene gerek yok. Elini cebine soktu ve sonra telefonunu çıkarttı. Eğer bana izin verirseniz, gitmem lazım. Kasabada olduğunuza göre Kakao Tadımına katılmalısınız. Eğlenceli olacak. Bunları söylerken, onlardan hızla uzaklaştı ve çiçekçi dükkânına doğru gitti. Bu dükkânın da aynı derecede tuhaf bir adı vardı, Kader Çiçekleri. Bu küçük taşra kasabasındaki işletmelerin sorunu neydi?
Kakao Tadımı mı? Nicholas bir kaşını kaldırdı.
İstemiyorsan katılmak zorunda değiliz. Mağazaların birinden bir Noel Baba kupası satın alıyoruz, ardından mağazaların sunduğu tüm kakao çeşitlerinin tadına bakabiliyoruz. Gabriel umursuzca omuzlarını silkti. Geliri kasabadaki muhtaç ailelere yardım eden yerel hayır kurumuna gidiyor. Strange ailesi, neredeyse kasabanın kuruluşundan beri bu hayır kurumunu yönetir. Bir nevi gelenek.
Strange ailesi mi? Nicholasın kaçı şaşkınlıktan daha fazla yukarı kalkamazdı. Bu takma bir isim mi, yoksa gerçek adları mı?
Asla böyle bir şeyi uydurmam. Gabriel yavaşça omzuna vurdu. Gerçekte bu kasabayı Strange ailesi yönetir. Belediye başkanı Hollynin içeri girdiği çiçekçi dükkânına baktı. Holly onlardan biri.
Ve aynı zamanda şu gizemli Ivy de? Nicholas merakına engel olamamıştı. Arkadaşı, ara sıra tek gecelik ilişki istemediği sürece çevresindeki kadınlarla ilgilenmezdi ve bu da çok nadir olurdu.
Gabriel içini çekti. Evet, sorulacak soruların olduğunu görüyorum. Daha çok ilgilendiğin Holly. Eğer Strange ailesi hakkında bilgi edinmek istiyorsan, tadıma katılmamız gerekecek. Güven bana. Hepsi orada olacak ve bir şekilde etkinlikte yer alacaklardır. Gabriel genç adama doğru ilerledi, Hadi dükkânlardan birine gidip Noel Baba kupamızı alalım. Hepsinde vardır.
Nicholas, Gabrielin teklifini kabul etti. Bu küçük kasabada yapacak başka ne işi vardı ki?
BÖLÜM ÜÇ
Holly, Noel çiçeğini Hoş Tesadüfler Yoluna taşıyıp, tezgâhın üzerine yerleştirdi. Ivy ortalarda olmadığına göre arka taraftaydı. Hiç müşterileri yoktu ve zilin sesi kız kardeşini Hollynin gelişi konusunda uyarmış olmalıydı. Yardıma ihtiyacı olan birisi var mı diye bakmak üzere gelmesi uzun sürmezdi. Holly gözlerini kapıya dikti ve alt dudağını ısırdı. Kız kardeşi, eski erkek arkadaşının Kısmet Koyuna geri dönmesinden mutlu olmayacaktı.
Gabriel, onun hayatının aşkıydı. Genç kadını şöhret ve para uğruna terk etmişti. Şimdi sakatlanmıştı ve belki bir daha asla profesyonel olarak futbol oynayamayacaktı. Bu konuda Gabriel ile konuşmak istememişti. Onun için acı verici bir konu olmalıydı. Genç adama neden geri döndüğünü, ne kadar süreyle burada kalmayı planladığını sormalıydı. Gabrielin arkadaşı içinde değişik duygular uyandırmasaydı, sorabilirdi de. Adını öğrenme zahmetine dahi girmemişti. Genç adam onu çok garip hissettirmişti. Holly hâlâ tüm kahvesini onun üzerine döktüğüne inanamıyordu. Adam kim bilir onun hakkında neler düşünmüştü?
Ivy tezgâha gelirken Ahh! Sadece senmişsin. Tadım başladı mı? diye sordu.
Evet, diye cevapladı Holly. Bunlar Noel Baba kupaları mı? Her dükkânın, katılmak isteyenlere verebileceği sınırlı sayıda kupası vardı. Kupalar, mağazalarda sunulan sıcak kakaoya erişimi sağlıyordu. Katılımcılar istedikleri kadar kakao içebiliyordu. Neden onları daha önce çıkarmadın? Ben yokken bunu yapacağını düşünmüştüm. Kahve almaya gitmek yerine dükkânda kalmalıydı. Dur, sana yardım edeyim.
Senin neyin var? Ivy şaşırmış bir ifadeyle ona bakıyordu. Garip davranıyorsun.
Ben iyiyim. Genç kadın sessizce çalışmaya başladı ve bardakları düzgün sıralar halinde tezgâhın arkasındaki rafa yerleştirdi. Sıcak kakaonun çoğu arka tarafta büyük bir kaptaydı, ama birazını yakındaki bir tezgâhın üzerindeki içecek dağıtıcısına koymuşlardı. Önceden kupalarını almış olan müşteriler içeceklerine buradan ulaşabilirdi. Noel Baba kupalarını almak isteyenler kasaya gelerek, satın alabilirlerdi.
Uzun süre ortalarda yoktun. Neden bu kadar oyalandın? Ivy, Noel çiçeklerini alarak dükkân vitrinine götürdü. Çiçekleri yerel bir sanatçı tarafından yapılmış resmin her iki yanına yerleştirdi. Sık sık yerel sanatçıların eserlerini sergilerler, satılmalarında yardımcı olurlardı. Hoş Tesadüfler Yolu bu satışlardan küçük bir yüzde alırdı.
Cadı Kazanında küçük bir aksilik yaşadım. Holly gözlerini Ivyden kaçırdı. Çarpıştığı yakışıklı adamın üstüne kahvesini döktüğü için hâlâ utanıyordu. Daha önce onun kadar mükemmel bir adam görmemişti. Gece vakti gökyüzüne benzeyen siyah saçları vardı. Aynı koyuluktaki mavi gözleri, neredeyse kapkara görünüyordu. Sert bakışları onları daha da koyulaştırıyordu. Runaways oyuncularından biri değildi. Gabriel'in onu nereden tanıdığını merak etmeden duramıyordu.
Ahh! Tek söyleyeceğin bu mu?
Holly, zil sayesinde daha doğrusu tadıma katılanların dükkân kapısını açarak içeri girmesiyle cevap vermekten kurtuldu. Hepsinin elinde Noel Baba kupaları vardı, bu yüzden onları Hoş Tesadüfler Yolunun çikolatalı içeceğini bulabilecekleri yere doğru yönlendirdi. Kakaolu içeceği beğenmelerini umuyordu.
Nereye bakıyorsun öyle? diye sordu adamın biri. Hollynin ödü kopmuştu. Ona nasılda gizlice yaklaşmışlardı? Dükkâna giren ve çıkan onca insan arasında bunu yapmak oldukça kolaydı. Özellikle kendi düşüncelerinde bu kadar kaybolmuşken.
Holly, genç adamın bakışlarıyla karşılaşmak üzere döndü. Yeniden, merhaba. Gabriel neredeydi? Arkadaşıyla birlikte tadıma katılmamış mıydı? Dükkânda Ivyi arandı ama ortalarda gözükmüyordu. Nereye gitmişti? Eğer Gabrielin kasabada olduğunu öğrenirse, öfke nöbeti geçirirdi. Genç adamı hâlâ seviyordu. Holly bir an bile onu sevmekten vazgeçtiğine inanmamıştı, ama sevgi ile nefret arasında da ince bir çizgi vardı. Gabriel onu derinden yaralamıştı ve Ivyde bu yaralar açıkça görülüyordu.
Düzgün bir şekilde tanıştırıldığımızı sanmıyorum. Genç adam elini uzattı. Ben Nicholas Bell.
Ahh! Tanıştığımıza memnun oldum. Bu adam karşısında neden dili tutuluyordu? Kasabada uzun süre mi kalacaksınız?
Ben istemezsem, hayır diye cevap verdi. Tatilin geri kalanında havanın çok daha iyi olduğu bir yere gitmeden önce Gabe'nin ailesiyle birkaç gün geçirmesi gerekiyor.
Ahh! Genç adam onun tanıştığı en kalın kafalı kadın olduğunu düşünüyor olmalıydı. Anlıyorum. Genç adamın elindeki Noel Baba kupasını göstererek, Biraz daha kakao ister misiniz?
Genç adam kötü bir fikirmiş gibi kupasına baktı. Birkaç bardak içtim. Eğer daha fazla içersem, sanırım bir çikolataya dönüşeceğim.
Genç kadın, onun çok leziz bir çikolata olacağını düşündü. Holly neredeyse ondan bir parça koparmanın düşüncesi ile dudaklarını yalayacaktı. Gerçek anlamıyla değil elbette, ama kesinlikle çok daha samimi bir şekilde. Kafasından bu düşünceleri uzaklaştırmalıydı. Genç adam ona uygun biri değildi. Nicholas, Kısmet Koyundan nefret ediyordu ve genç kadın bu kasabadan asla ayrılmayacaktı. Kasaba onun hayatıydı. Bu çok kötü. Kasabanın en iyi kakaosu Hoş Tesadüfler Yolundadır.
Bundan emin misin? Genç adamın dudakları çapkın bir gülümsemeyle kıvrıldı. Dükkânda durmak zorunda mısın? Birlikte biraz dolaşmak ister misin? Buranın sahibi nerede? Genç adam dükkânın içerisine bakındı. Onlardan mola vermek veya erken paydos etmek için izin iste.
Genç kadın evet demek istedi, ama Ivyi tek başına bırakamazdı. Ayrıca genç adamın dükkânın sahibi olduğunu düşünememesinden rahatsız olmuştu. Sadece yirmi üç yaşındaydı, ama bu bir işletme sahibi olmanın sorumluluğunu üstlenemeyeceği anlamına gelmiyordu. Genç adam ondan dört veya beş yaş büyük olmalıydı. Yaşı Gabrielin yaşına yakın gibiydi.
Sanırım imkânsız. Holly başını salladı. O bizi köle gibi çalıştırır.
Bu çok kötü. Birlikte güzel vakit geçirebilirdik. Genç adam gülümsemeyi bıraktı. Eğer bana nerede olduğunu gösterirsen, belki seni bırakması için onu ikna edebilirim.
Bu mümkün değil. dedi Holly. Öyle olsaydı, zaten evet derdim.
Ne? Kafası karışmış bir şekilde genç kadına baktı ve sonra kafasını salladı Anlıyorum. Dükkânın sahibi sensin.
Genç kadın başıyla onayladı. Kız kardeşim ve ben. Genç kadın dükkânın diğer ucunu işaret etti. Ivy sonunda geri dönmüştü ve çok da mutlu görünmüyordu. Ivy.
Belki daha sonra. Genç adam Ivye doğru baktı. Onun ilgisinin kız kardeşine kaymasından bir an huzursuzluk duydu. Genç adam hercai bir tip miydi? İşin geçeği, genç kadının ona hiç ihtiyacı yoktu Genç adamı yalnız bırakarak tezgâhın arkasında çalışmaya başladı. Hollynin sahip olamayacağı bir adam ile ilgili hayaller kurmaktan daha önemli işleri vardı.
BÖLÜM DÖRT
Nicholas, Holly ile konuşurken büyük bir pot kırmıştı. Genç kadınla zaman geçirmek istiyordu. Bu sebeple Hoş Tesadüfler Yolu günü sonlandırıncaya kadar beklemeye karar verdi. Çalışma saatleri dükkânın camında yazıyordu. Saat beşten sonra açık olmayacaklardı. Bu da öldürmesi için birkaç saatlik zamanı olduğu anlamına geliyordu. Genç adam bu zamanı akıllıca kullanmalıydı. Yerel çiçekçi dükkânına giderek genç kadını tanıyıp tanımadıklarını sordu. Tabii ki onu tanıyorlardı. Gabriel haklıydı. Kasaba Strange ailesinin üyeleriyle doluydu. Hollynin ailesinden oldukları için genç kadının en sevdiği çiçekleri bulup, onlardan birkaç demet sipariş etmesi çok kolay oldu. Daha sonra bir şişe şarap için Üzüm Aromaları dükkânına gitti. Şansı burada da yaver gitti ve genç kadının en beğendiklerinden satın aldı. Cadı Kazanına giderek Holly'nin kuzeni Esmeralda ile birlikte kahve dükkânının sahibi olan Tristan Scott ile bir anlaşma yaptı. Cadı Kazanı, Hoş Tesadüfler Yolu kapanmadan bir saat önce günü sonlandırıyordu. Genç adam kahve dükkânını özel olarak kullanmak üzere bir ödeme yaptı. Nicholas, genç kadına sürpriz yapmak için her şeyi ayarlamıştı. Tek ihtiyacı olan onu buraya getirecek birini bulmasıydı. Bu yardım çok şaşırtıcı birinden geldi.
Hoş Tesadüflere uğrar ve ona Esmeraldanın yardıma ihtiyacı olduğunu söylerim. Tristan, Nicholasa göz kırptı. Konu Strange ailesinin kadınlarına geldiğinde, alabildiğin tüm yardımı alman gerekir. Esme günün geri kalanı için çoktan dükkândan ayrıldı. Sonrası için ateşli bir randevusu var.
Bu randevu seni rahatsız mı ediyor? diye sordu Nicholas.
Hayır diyerek başını salladı Tristan. Biz sadece arkadaşız. Kalbim bir başka Strange kadınına ait. Bir gün o geri dönecek. Her zaman dönerler.
Nicholas kaşlarını çattı. Nasıl bu kadar emin olabilirsin?
Bu kasaba onları çağırır. Bu her neyse hep aynı şeyi yaparlar. Bunu tam olarak açıklayamıyorum. Bir anlığına sustu ve sonra devam etti, Bir sihir gibi. Her şey olabilir, hem de en beklemediğin anda. Aşk böceğinin burada kaç kişinin üzerine konduğunu bir bilsen? Kasaba sanki sevgilileri bir araya getirmek için yaratılmış gibi. Genç adam kafasını salladı, Belki bu sadece benim hüsnü kuruntumdur. Buna inanmak zorundayım, yoksa sevdiğimi sonsuza kadar kaybederim.
O kim? Bu kişinin Holly olduğunu düşünmedi genç adam, aksi halde Tristan ona yardımcı olmazdı. Nicholas geçen birkaç saat içerisinde birden fazla Strange kadını ile tanışmıştı. Hiçbiri Tristanın aşkı olamazdı. Hepsinin kasabada kendi iş yerleri vardı. Aşık olduğu kadın kasabadan arkasına bakmadan ayrılmış gibi konuşmuştu Tristan.
Hollynin ikiz kız kardeşi Sage.
Bu cevapta Nicholası rahatsız eden bir şey vardı. Eğer Sagei elde edemez ise Hollynin dikkatini çekmeye çalışabilir miydi? Eğer ikizlerse Nereye gitti?
Büyük şehirde bir organizasyon planlama şirketi var. Orada kendi adını duyurmaya çalışıyor. Sage, Kısmet Koyu kasabasına damgasını vurmak istemeyen tek Strange ailesi üyesi. Onlarla ortak olan tek yanı saçlarının rengi. Başka hiçbir şeyi benzemez.
O ve Holly birbirlerine benzemiyor mu?
Tristan kafasını salladı. Hayır, çift yumurta ikizi değiller.
Bir sebeple Nicholasın içi rahatladı. Hollyi tamamen kendine istiyordu ve onun başka birine benzediği düşüncesi hiç hoşuna gitmemişti. Sahiplenme düşüncesi kafasında şekillenirken, kaşlarını çattı. O anda Holly ile ilgili aklına tek bir kelime vardı. Benim.
Bana çok yardımcı oldun. Teşekkür ederim.
Önemli değil. Tristan kasayı kapatıp, her şeyi toparlayıp düzenledi. Nicholasa bir tomar anahtar verdi. İşin bittiğinde, dükkânı kapadığından emin ol. Anahtarları Hollye ver. Onları Hoş Tesadüflerden alırım. Yarın dükkânı Esmeralda açacak, bu yüzden anahtarlara yarına kadar ihtiyacım yok.
Nicholas şimdiye kadar karşısındakine bu kadar güvenen insanlarla karşılaşmamıştı. Belki bu küçük kasaba hayatına özgü bir şeydi... Tristan onu neredeyse hiç tanımıyordu ama ona dükkânın anahtarlarını veriyordu. Neden tamamen yabancı birine bunu yapıyordu ki? Bana güvenebilirsin.