Великолепный век. Самые лучшие истории о героях. Уровень 1 - Матвеев Сергей Александрович


С. А. Матвеев

Великолепный век. Самые лучшие истории о героях. Уровень 1

© Матвеев С. А., адаптация текста, комментарии, упражнения, словарь, 2023

© ООО «Издательство АСТ», 2023

Oğuz Kağan

Ay Kağanın gözleri elâ, saçları ve kaşları kara, perilerden daha güzel bir oğlu oldu. Bu çocuğun adına Oğuz kydular.

Oğuz annesinden ilk sütü emdikten sonra konuştu; çiğ et, çorba ve şarap istedi. Kırk gün sonra büyüdü ve yürüdü. Ayakları öküz ayağı, beli kurt beli, omuzları samur omzu, göğsü ayı göğsü gibiydi. Vücudu baştan aşağı tüylüydü. Oğuz, at sürülerini güder ve avlanırdı.

Oğuzun yaşadığı yerde çok büyük bir orman vardı. Bu ormanda çok büyük bir gergedan yaşıyordu. Bu gergedan bir canavar gibiydi; at sürülerini ve insanları yiyordu. Oğuz cesur bir çocuktu. Günlerden bir gün bu gergedanı öldürmeye karar verdi. Mızrak, yay, ok, kılıç ve kalkanını alıp ormana gitti. Önce bir geyik avladı ve geyiği söğüt dalı ile bir ağaca bağlayıp gitti. Ertesi gün güneş doğarken geri döndü, gergedanın geyiği almış olduğunu gördü. Daha sonra Oğuz, avladığı bir ayıyı altın kuşağı ile bir ağaca bağlayıp gitti. Güneş doğarken geri döndü ve gergedanın ayıyı da almış olduğunu gördü. Bu sefer kendisi ağacın altında beklemeye başladı. Bir süre sonra gergedan geldi ve başı ile Oğuzun kalkanına vurdu. Oğuz mızrağı ile gergedanı öldürdü. Kılıcı ile başını kesti.

Bir gün Oğuz Kağan Tanrıya[1] yalvarırken birdenbire hava karardı. O sırada gökten bir ışık indi. Bu ışık güneşten ve aydan daha parlaktı. Bu ışığın içinde alnında parlak bir ben olan çok güzel bir kız vardı. Bu kız gülünce Gök Tanrı da gülüyor, kız ağlayınca Gök Tanrı da ağlıyordu. Oğuz bu kıza âşık oldu ve onunla evlendi. Bu kız üç oğlan çocuk doğurdu. Çocukların adlarını Gün, Ay ve Yıldız koydular.

Bir gün Oğuz ormanda ava çıktı. Ormandaki gölün ortasında bir ağaç gördü. Ağacın kovuğunda gözleri gök gibi mavi, saçları ırmak gibi dalgalı, dişleri inci gibi beyaz bir kız oturuyordu. Bu kız dünyanın en güzel kızıydı. Oğuz bu kıza âşık oldu ve onunla evlendi. Oğuzun bu kızdan da üç oğlu oldu. Bu çocukların adlarına da Gök, Dağ ve Deniz koydular.[2]

Oğuz Kağan halkına büyük bir ziyafet verdi. Misafirlerine çeşit çeşit yemekler, şaraplar, tatlılar ikram etti. Hep beraber yediler, içtiler. Oğuz Kağan bu ziyafetten sonra dünyanın dört bir tarafına elçilerle şu mektubu gönderdi:

Ben Uygurların kağanıyım2 ve yeryüzünün dört köşesinin de kağanı olmam gerekir. Sizden bana itaat etmenizi bekliyorum. Kim benim emirlerime itaat ederse, onu dost olarak kabul ederim. Kim benim emirlerime itaat etmezse, onu düşman sayarım. Onunla savaşır ve onu yok ederim.

Oğuz Kağanın yurdunun sağ yanında bulunan Altun Kağan, Oğuz Kağana pek çok altın, gümüş ve değerli taşlar hediye etti ve ona itaat ederek onunla dostluk kurdu. Oğuz Kağanın yurdunun sol yanında ise askerleri ve şehirleri çok olan Urum Kağan vardı. Urum Kağan, Oğuz Kağana itaat etmedi ve onun isteklerini reddetti. Oğuz Kağan buna çok sinirlendi ve askerleriyle birlikte Urum Kağanın ülkesine doğru yola çıktı. Kırk gün sonra Buz Dağın eteklerine geldi. Buraya çadırını kurdurdu ve sessizce uykuya daldı. Güneş doğunca Oğuz Kağanın çadırına bir ışık girdi. O ışıktan gök tüylü, gök yeleli büyük bir erkek kurt çıktı. Kurt, Oğuz Kağana Ey Oğuz! Sen Urum Kağanın üzerine yürümek istiyorsun; ben senin önünde yürüyeceğim dedi.

Bunun üzerine Oğuz Kağan ve askerleri kurdun arkasından yola çıktılar. Gök tüylü, gök yeleli büyük erkek kurt İtil Müren Denizinin yakınındaki Kara Dağın eteğinde durdu. Burada Urum Kağanın ordusu ile Oğuz Kağanın ordusu arasında büyük bir savaş oldu. Oğuz Kağan savaşı kazandı, Urum Kağanın ülkesini ele geçirdi.

Oğuz Kağan ve askerleri gök tüylü, gök yeleli kurdu izleyerek itil Irmağının kenarına geldiler. Oğuz Kağanın beylerinden Uluğ Ordu Bey, İtil Irmağını geçmek için ağaçlardan sal yaptı ve böylece karşıya geçtiler. Bu buluş Oğuz Kağanın çok hoşuna gitti ve Oğuz Kağan, Uluğ Ordu Beye Kıpçak adını verdi. Oğuz Kağan ve askerleri gök tüylü, gök yeleli kurdu izleyerek yeniden yola devam ettiler. Bu sırada Oğuz Kağanın çok sevdiği atı Buz Dağa kaçtı. Oğuz Kağanın çok üzüldüğünü gören beylerden biri Buz Dağa çıktı ve dokuz gün sonra alaca atı bularak geri döndü. Oğuz Kağan atını karşısında görünce çok sevindi. Atını getiren bu beye Sen buradaki beylerin başı ol. Senin adın Karluk olsun. dedi.

Bir süre ilerledikten sonra gök tüylü, gök yeleli erkek kurt Çürçet Yurdu demlen bir yerde durdu. Çürçetlerin kağanı, Oğuz Kağana itaat etmeyeceklerini bildirdi. Bunun üzerine burada büyük bir savaş oldu. Oğuz Kağan savaşı kazandı ve Çürçet Yurdunu ele geçirdi.

Oğuz Kağan, ordusunun önünde yürüyen gök tüylü, gök yeleli erkek kurtla Hindistan, Tangut, Suriye, Barkan gibi pek çok yere gitti. Buralarda büyük zaferler kazandı ve buraları hâkimiyeti altına aldı. Bu zaferlere düşmanları üzüldü, dostları sevindi. Oğuz Kağan sonunda pek çok ganimetle yurduna döndü.

Günlerden bir gün Oğuz Kağanın tecrübeli veziri Uluğ Bey, rüyasında bir altın yay ve üç gümüş ok gördü. Rüyasında altın yay gün doğusundan gün batısına kadar uzanıyordu. Üç gümüş ok da kuzeye doğru gidiyordu. Uluğ Bey bu rüyasını Oğuz Kağana anlattı. Oğuz Kağan bu rüyayı dinledikten sonra yurdunu oğulları arasında paylaştırdı.

Упражнения

1. Вставьте пропущенное числительное:

____________________ gün sonra büyüdü ve yürüdü.

1) 20 yirmi

2) 30 otuz

3) 40 kırk

4) 50 elli

5) 60 altmış


2. Какой зверь жил рядом с домом Огуза?

1) filel слон

2) gergedan носорог

3) timsah крокодил

4) kaplan тигр

5) aslan лев


3. Как звали первых трёх сыновей Огуза?

1) Ay, Gün, Enes

2) Ahmet, Ay

3) Ay, Gün, Yıldız

4) Yıldız, Emirhan, Mehmet

5) Mustafa, Ömer, Umut


4. Как звали последующих трёх сыновей Огуза?

1) Hamza, Hüseyin, İbrahim

2) Gök, Mert, Miraç

3) Dağ, Ömer, Umut

4) Dağ, Deniz, Gök

5) Deniz, Dağ, Hamza


5. Какой зверь отправился во главе похода на Урум-Кагана?

1) ayı медведь

2) boğa бык

3) kurt волк

4) keçi козёл

5) fare мышь


6. Сколько было серебряных стрел при золотом луке?

1) 1 bir

2) 2 iki

3) 3 üç

4) 4 dört

5) 5 beş

Ответы

1. 40 kırk


2. gergedan носорог


3. Ay, Gün, Yıldız


4. Dağ, Deniz, Gök


5. kurt волк


6. 3 üç

Uşun Koca Oğlu Segrek

Oğuz zamanında Usun Koca adında bir adamın iki oğlu varmış. Büyük oğlunun adı Egrek, küçük oğlunun adı ise Segrekmiş. Egrek, çok cesur ve yiğit bir delikanlıymış. istediği zaman Bayındır Hanın sarayına gidebiliyor, onunla ve onun vezirleriyle konuşabiliyormuş. Aynı şekilde Kazan Beyin de tüm ziyafetlerine katılıyormuş. Hatta bu toplantılar sırasında diğer beylerin önüne geçerek Kazan Beyin yanına oturuyormuş.

Bir gün yine böyle bir toplantıda Egrek, oradaki beylerin önüne geçip Kazan Beyin yanına oturmuş. O zaman Ters Uzamış adındaki bir bey, Hey Usun Koca oğlu Egrek! Burada oturan beylerin her biri oturduğu yeri kılıcının ve emeğinin kuvvetiyle almıştır. Sen baş mı kestin, kan mı döktün, aç mı doyurdun, çıplak mı giydirdin? Sen niçin en önde, Kazan Beyin yanında oturuyorsun? diye bağırmış.

Akıllı bildiğini söyler, deli söylediğini bilmez. Egrek, Ters Uzamışa uzun uzun bakmış ve Baş kesip kan dökmek hüner midir? diye sormuş. Ters Uzamış da Evet, hünerdir! diye cevap vermiş. Ters Uzamışın bu sözleri Egreke çok dokunmuş. Bunun üzerine Egrek hemen kalkıp Kazan Beyin yanına gitmiş. Kazan Beyden düşmanla savaşmak için izin istemiş. Kazan Bey izin verince Egrek savaş hazırlıklarına başlamış.

Egrek üç yüz askeri ile birlikte Şirügüvenden Gökçe Denize[3] kadar olan her yeri yağmalamış. Bol bol ganimet toplamış. Daha sonra Alınca Kalesine ulaşmış. Düşmanları Kara Tekfur, Egrek ve askerlerine tuzak kurmak için Alınca Kalesinin yanma bir koru yaptırmış. Koruda bolca kaz, tavuk, geyik, tavşan varmış. Egrek ve askerleri bu güzel koruya girmişler. O sırada Kara Tekfurun askerleri, Egrekin askerlerini öldürüp Egreki almışlar ve kaledeki zindana atmışlar. Egrekin ailesi bunu öğrenince yas tutmuşlar, günlerce ağlayıp feryat etmişler.[4]

Aradan çok uzun zaman geçmiş2, Usun Kocanın küçük oğlu Segrek büyümüş, yiğit bir delikanlı olmuş. Bir gün sokakta iki çocuğun dövüştüklerini görmüş. Onları ayırmak için çocuklardan birine bir tokat vurmuş. Bunun üzerine çocuklardan biri Neden bizim gibi küçük çocuklara vuruyorsun? Eğer o kadar güçlüysen git kardeşini kurtar. Kardeşin yıllardır Alınca Kalesinde esir. diye bağırmış. Çocuğun bu sözleri Segreki çok etkilemiş, Segrek çok üzülmüş. Çünkü o kardeşinin öldüğünü sanıyormuş, esir olduğunu bilmiyormuş.

Segrek hemen evine gidip annesine Anacığım, benim kardeşim ölmedi mi? Onun Alınca Kalesinde esir olduğunu söylediler. Bu doğru mu? diye sormuş. Annesi, önce inkâr etmiş ama Segrek çok ısrar edince duyduklarının doğru olduğunu söylemiş. Segrek kardeşini kurtarmak için Alınca Kalesine gitmeye karar vermiş. Annesi ve babası ona engel olmaya çalışmışlar. Çünkü oğulları Segrekin savaşta ölmesinden korkuyorlarmış. Fakat Segreki ikna edememişler.

Segrekin babası, Kazan Beyden yardım istemiş. Kazan Beye Oğlum Segrek Alınca Kalesine kardeşini kurtarmaya gitmek istiyor. Fakat giderse orada ölebilir. Onu vazgeçirmek için ne yapalım? diye sormuş. Kazan Bey de Segreki evlendirmelerini tavsiye etmiş. Kazan Beyin tavsiyesiyle hemen düğününü yapmışlar. Segrekin karısı da Alınca Kalesine gitmemesi için çok ısrar etmiş, çok yalvarmış. Fakat Segrek karısının bütün ısrarlarına rağmen atına atlayıp yola çıkmış. Üç günlük yolu bir günde giderek kardeşinin tutulduğu Alınca Kalesinin önüne gelmiş. Segrek, günlerden beri uykusuz olduğu için kalenin önünde uykuya dalmış. Atı kaçmasın diye de atının yularını bileğine bağlamış.

Tekfur, kalenin önünde Segrekin uyuduğunu öğrenmiş. Segreki öldürmeleri için yüz asker göndermiş. Ama yularını bileğine bağladığı atı Segreki uyandırmış ve Segrek düşman askerlerini öldürmüş. Daha sonra Tekfur yüz asker daha göndermiş, Segrek onları da öldürmüş.

Tekfur, Segreki yenemeyeceğini anlayınca bir plan yapmış. Kardeşi Egreki zindandan çıkarmış ve ona Şurada bir adam var. O adam küçük çocukları öldürüyor, herkese zarar veriyor. Eğer onu öldürürsen seni serbest bırakırım, evine gidersin. demiş. Egrek, Tekfurun bu teklifini memnuniyetle kabul etmiş.[5]

Egrek, yanına üç yüz asker alarak Alınca Kalesinin önündeki Segrekin yanına gelmiş. O sırada Segrek uyuyormuş. Egrek, Segrekin çantasından kopuzunu3 almış ve çalmaya başlamış. Kopuzun sesiyle Segrek uyanmış. Segrek, Egreke Sen Oğuz musun? Çünkü kopuz Oğuzların müzik aletidir. deyince, Segrek de ona bütün hikâyesini anlatmış. Kendisinin Oğuz olduğunu, yıllardır bu kalede esir olduğunu söylemiş. Segrek, onun kardeşi Egrek olduğunu anlayınca hemen Egrekin elini öpmüş ve ona sarılmış. Kendisinin, kardeşi Segrek olduğunu söylemiş, îki kardeş uzun uzun sarılıp hasret gidermişler.

Tekfurun askerleri onların kucaklaşıp sohbet ettiklerini görünce Segrek ve Egreke saldırmışlar, îki kardeş düşman askerlerini yenmişler, onları Alıcak Kalesine hapsetmişler. Sonra da atlarına binerek Oğuza doğru yola çıkmışlar.

Usun Koca, iki oğlunun da sağ salim eve döndüklerini görünce çok sevinmiş. Büyük şenlikler düzenleyip ziyafetler vermiş. Namusa paha biçilmez.

Упражнения

1. Как звали отца Сегрека?

1) Gökçe Deniz Гёкче-Дениз

2) Kazan Казан

3) Ters Uzamış Терс-Узамыш

4) Kara Tekfur Кара-Текфур

5) Uşun Koca Ушун-Коджа


2. Какое слово можно вставить по смыслу?

Egrek, Segrekin çantasından almış ____________________ .

1) sürülerini

2) gergedanı

3) sazını

4) başını

5) kalkanını


3. Вставьте пропущенные слова:

Egrek, yanına ____________________ asker alarak Alınca Kalesinin önündeki Segrekin yanına gelmiş.

1) altı yüz

2) iki yüz

3) üç yüz

4) dört yüz

5) beş yüz


4. Образуйте уменьшительно-ласкательные формы существительных:

1) su («вода»)

2) göl («озеро»)

3) köpek («собака»)

4) söz («слово, речь»)

5) topuk («пятка»)


5. Кто отправился к крепости выручать брата?

____________________ kardeşini kurtarmak için Alınca Kalesine gitmeye karar vermiş.

1) Egrek

2) Tekfur

3) Bayındır

4) Uşun Koca

5) Segrek

Ответы

1. Uşun Koca Ушун-Коджа


2. sazını


3. üç yüz


4. 1) su («вода») sucuk («водичка»)

2) göl («озеро») gölcük («озерцо»)

3) köpek («собака») köpecik («собачка»)

4) söz («слово, речь») sözcük («словечко»)

5) topuk («пятка») topucuk («пяточка»)


5. Segrek

Adam ve Yılan

Akıllı bir adam atına binmiş, gidiyormuş. Yol kenarında uyuyan bir adamın da ağzına yılan kaçmak üzereymiş. Atlı adam, yılanı ürkütüp kaçırmak ve adamı kurtarmak için atını koşturmuş, fakat yetişememiş. Yılan, uyuyan adamın ağzından girmiş.

Atlı adam, uyuyan adamın yanına gitmiş ve ona kırbacıyla birkaç kez vurmuş. Uyanan adamın canı çok acımış ve hemen yerinden fırlamış. Koşarak bir ağacın altına kadar kaçmış. O ağacın altında çok sayıda çürük elma varmış. Atlı adam, uyuyan adama o çürük elmaları yemesini emretmiş. Ağzına yılan kaçan adam, atlı adama şunları söylemiş:

Beyim, ben sana ne yaptım? Niçin bana bunları yapıyorsun? Önce bana kırbacınla vurdun, sonra da çürük elmaları yememi istiyorsun. Senin bu yaptığını en kötü düşmanlar bile yapmaz!

Nadan ile ye iç, sohbet etme. Ağzına yılan kaçan adam, bir yandan çürük elmaları yiyor, bir yandan da atlı adama beddua ediyormuş. Adam, çürük elmaları yedikten sonra, atlı adam tekrar ona vurmaya başlamış. Adam dayak yememek için kaçıyor, atlı adam ise onu kovalıyormuş. Bir süre bu şekilde koşmuşlar. Sonunda ağzına yılan kaçan adamın midesi bulanmış ve yediklerini kusmaya başlamış. Kusarken yılan da ağzından çıkmış. Adam yılanı görünce atlı adamın ayaklarına kapanmış:

Sen bir iyilik meleğisin. Ben ne kadar şanslı bir adamım ki seninle karşılaştım. Meğer benim kusup yılanı çıkarmam için sen bana çürük elma yedirmişsin ve beni koşturmuşsun. Durumu anlasaydım sana o kadar kötü sözler söylemezdim. Beni affet[6].

Atlı adam ise şöyle cevap vermiş:[7]

Eğer ben sana ağzına yılan kaçtığını söyleseydim, sen çok korkardın. Belki de korkudan ölürdün2. Karnında yılan olduğunu buseydin ne elma yiyebilir, ne koşabilir ne de kusabilirdin. Sen bana beddua ederken, ben gizlice, Ya Rabbi, işimi kolaylaştır diye dua ediyordum.

Akıllının düşmanlığı, aptalın dostluğundan daha iyidir. Nadan ile konuşmaktansa arif ile taşımak yeğdir.

Упражнения

1. Подберите аналог предпоследнему высказыванию этой истории:


Akıllının düşmanlığı, aptalın dostluğundan daha iyidir.

1) Лучше умная сестра, чем глупый брат.

2) Лучше умный друг, чем глупый прохожий.

3) Лучше глупый друг, чем умный враг.

4) Лучше глупый брат, чем умная сестра.

5) Лучше умный враг, чем глупый друг.


2. Как можно перевести следующие пословицы:

1) Havlayan köpek ısırmaz.

2) Bekarlık sultanlıktır.

3) Sürüden ayrılan koyunu kurt kapar.

4) Bir elin nesi var, iki elin sesi var.

5) Ağaç yaş iken eğilir.


3. Какие животные упоминаются в тексте?

1) eşek осёл

2) kedi кошка

3) yılan змея

4) maymun обезьяна

5) inek корова


4. Проспрягайте глагол almak («брать») в настоящем продолженном времени.


ben alıyorum

sen ____________________

o ____________________

biz ____________________

siz ____________________

onlar ____________________


ben almıyorum

sen ____________________

o ____________________

biz ____________________

siz ____________________

onlar ____________________


ben alıyor muyum?

sen ____________________

o ____________________

biz ____________________

siz ____________________

onlar ____________________


ben almıyor muyum?

sen ____________________

o ____________________

Дальше