Sırbistanın cevabını alan ve bu cevaptan tatmin olmayan Avusturya-Macaristan hükümeti, hızlı bir şekilde Sırbistan ile tüm diplomatik bağlantılarını kesti. Bunun hemen ardından da- gerçi biraz garip şekilde , savaş deklarasyonu geldi: Avusturya-Macaristan Hükümeti, Sırp Hükümetine, Dış İşleri Bakanı Berchtold imzalı basit bir telgraf gönderdi. 28 Temmuz, 1914 de gönderilen telgraf, çok kısaydı ve aşağıdaki hususlara dikkat çekiyordu:
Sırbistanın Kraliyet Hükümeti, 23 Temmuz 1914 de Avusturya-Macaristan bakanı tarafından Belgradda teslim edilen notaya tatmin edici bir cevap vermemiştir ve bundan dolayı Kraliyet hükümeti de haklarının ve çıkarlarının korunması için silahlı kuvvetlere başvurma hususunda kendisini sorumlu hissetmektedir. Bu nedenle, Avusturya-Macaristan, Sırbistana karşı savaş durumuna geçme konusunu gözden geçirmektedir.
Avusturya-Macaristan Dış İşleri Bakanı Kont Berchtold
3.2 Savaşa Sürüklenme
Çatışmalara girme konusunda Avrupa çok hızlı ve kararlıydı. Sırp hükümeti, Avusturyanın ultimatomla yetinmeyeceğini bildiğinden, onların gazabına uğramanın kaçınılmaz olduğunu tahmin edebiliyorlardı. Hazırlık olarak, hemen ertesi günü teyakkuz emri verdiler. Avusturya-Macaristan da İmparator Franz Josephin direktifleriyle sekiz kolorduya teyakkuz emri verildi. Bu da, Sırbistana karşı operasyonların başlangıcı olacaktı. Avusturya halkı savaş deklarasyonunu çok olumlu karşıladı. O sırada, çok daha kararlı bir politik duruş sergilemek ve Sırbistana desteğini göstermek için ve Avusturya-Macaristanı muhtemel saldırıdan caydırma amacıyla, Rusya kısmi teyakkuz emri Verdi. 2 ci Çar Nikolas daha da ileriye gidip, Sırbistan ile Avusturya arasındaki anlaşmazlığa doğrudan müdahil olma amacıyla genel alarm talimatı Verdi. Rusyadan gelen tüm bu salvoların üstüne, Alman Kayzer 2 ci Wilhelm, kuzeni Çar Nicholasdan teyakkuzu kaldırıp geri adım atmasını istedi. Ayrıca Fransaya da bir ultimatom göndererek tarafsız kalmalarını ve Rusya savaşta Sırbistanı desteklediğinde, ona yardım etmemelerini istedi.
Fransa, Almanyanın taleplerini ve onun beklentilerini dikkate bile almadı. Ne var ki, çatışmalardan kaçınmayı arzu ediyordu ve bu amaçla Fransa Başbakanı Rene Viviani, St. Petersburga direkt bir mesaj göndererek Rusyadan Almanyayı tahrik edecek herhangi bir adımdan kaçınmalarını istedi. Daha da ötesi, barış niyetinin göstergesi olarak, Fransız ordusu tüm kuvvetlerini Alman sınırından 10 km. kadar geri çekti. Buna ragmen, Almanya ve Avusturya-Macaristan ısrarlı bir şekilde savaşa yürümeye devam ettiler. Rusya, bir yandan sözde savaşa dahil olmak istemediğini söylerken, diğer yandan da seferberliğe devam ediyordu. Ve ne zaman ki Rusyanın kısmi seferberliği tam seferberliğe dönüşünce, Almanya harekete geçti. Kayzer Wilhelm Almanya Ordusuna genel seferberlik emri Verdi ve sonrasında da Fransayı işgal hedeflerinin bir parçası olan Belçika ve Lüksemburg işgaline başladı.
Almanya, 1 Ağustos ta Rusyaya, 3 Ağustosta da Fransaya savaş açtı. Belçikaya savaş 4 Ağustos , Kral Albert Almanyanın serbest geçiş hakkı isteyen talebini içeren ultimatomu reddetmesiyle ilan edildi. Daha sonra, İngilterenin Almanya elçisi Sir Edward Goschenin Belçika tarafsızlığına halel getirecek ihlallerden kaçınması konusunda Almanya Dış İşleri Bakanlığına verdiği ultimatomla olay İngiltereye de yayıldı. Ultimatom reddedilince, 4 Ağustos, 1914 de Büyük Britanya, Almanyaya savaş açtı.
Avusturya-Macaristan daha sonra 6 Ağustos ta Rusyaya savaş açtı. Bir kaç gün içinde, Bütün Avrupanın büyük güçleri, dev oranda gerçekleşecek bir savaşın öncüsü olarak birbirlerine karşı savaşın içindeydi. Avrupa, geniş çaplı seferberlikle ve askerliğe çağrıyla milyonlarca insanın savaşa katılacağının öncü bilgisini veriyordu.