Bu kitap, yüzyıldan uzun süredir kaçıÅın kralları ve matematikçiler tarafından tekel haline getirilen ekonomi dallarından ortaya çıktı. BildiÄimiz tüm kötü yönlerinden dolayı, iktisatçılar çalıÅmanın klasik deÄeri olan Kutsal Kâseâyi milyonlarca küçük parçaya indirgedi ve teorik temellerini insanlık ile gerçek dünya seviyesine taÅıdı. Ardından, pansuman gibi aptalca varsayımları kullanarak bazı parçaları tekrar bir araya getirme zahmetine katlandılar. Karantinaya alınan Marksist Fred Moseleyâin, küresel ekonomik sistemin hâkim iÅleyiÅte kalanları ödüllendirmeye yönelik tarzda inÅa edildiÄine dair suçlamalarında bir haklılık payı var. Bu erdemli adam ekonominin, Massachusettsâteki South Hudley ormanlarında saklanarak ün ve zenginlikten mahrum kalan Shoichi Yokoiâsi.
Bir gün eski yoldaÅlarının kendisini aramaya geleceÄine ve birlikte kapitalizme karÅı son bir saldırı gerçekleÅtireceklerine ciddi biçimde inanıyordu. Yazık ki sadece teorileri doÄru çıkmadıÄı için ortodoksluÄu suçlamak etkili bir pazar için klasik bir vizyon kurmaya veya bizi vaat edilen topraklara götürmeye yeterli olmayacak.
Bu kitaba anne Vincentâa kiÅisel bir notla baÅladım. O, Kenyaâda Nairobiânin merkezinde karımla beraber rastladıÄım, oÄlunu tek baÅına yetiÅtirmiÅ genç bir kız. Bir an geldiÄinde, polisleri uzaklaÅtırmak için Vincentâı kollarımda tutmam gerekti. Kenyaâdaki turist Åöhretim Vincent ve annesini polisten gelebilecek her türlü zarardan korumuÅtu. Nairobi Åehri, eÅitsizliklere karÅı savaÅ açmak yerine yoksulluÄu suç haline getiren bir düzenleme geçirmiÅti. Bu modern çaÄ Ä±rkçılıÄı, baskı görenler ve baskıcılar aynı ten rengine sahip olduÄundan uluslararası toplumun dikkatini çekmiyordu. Ãok sayıdaki diÄer Åehirde de aynı çılgın yaklaÅım benimsenmiÅti ve çizdikleri çizgi ırksal tartıÅmaları meydana çıkarmadıÄı sürece endiÅelenmiyorlardı.
ÃocukluÄum boyunca sosyo-politik-ekonomik uyumsuzlukların doÄanın kanunları tarafından benimsetildiÄi düÅüncesini kafama sokmuÅlardı; birilerinin, zenginlerin uÅaÄı olması için yoksul olması gerekiyordu! 90âlı yıllarda iç savaÅ boyunca, zengin Kongolular Batıâya sıÄınmaya çalıÅmıÅtı. Göz açıp kapayıncaya kadar bu ailelerin çoÄunun alıÅık oldukları lüks hayat tarzını nasıl kaybettiklerine Åahit olmuÅtum. YaklaÅık yirmi yıl sürgünde yaÅadıktan sonra en güçlü generaller ve eski baÅkanın akrabaları bile sefaletin felç etmesiyle yavaÅ yavaÅ tükenmiÅti. Bu kadar çok sayıdaki baron ve eski resim destekçisinin sürünerek evlerine dönmesi ve yeni asalak sisteme faal biçimde yatırım yapması ÅaÅırtıcı deÄil. Güney Afrikalı bilge bir arkadaÅım bu dönüÅümü açıklamak için bir doÄa kanununa atıfta bulunuyor : « Bir kez yılanlık yapan her zaman yılandır ! »
Bu kiÅisel ÅahitliÄim, insanların da tıpkı milletler gibi, Åansları dönene kadar, kendileriyle daha fazla ilgilendiklerine dair bunaltıcı bir evrensel gerçekliÄini göstermeye yarıyor. Bu, Amerikalılar hayallerindeki çitleri olan eve ulaÅamadıklarını veya aÄır Åartlarda çalıÅan sıradan Amerikalılar emekliliklerinin birkaç açgözlü serseri tarafından tamamen yok edildiÄini fark ettikten sonra « Wall Streetâi iÅgal et » hareketi için de geçerli. İÄneleyici bir diÄer örnek de, artık Vladimir Putinâin yanında yeri olmayan ve Londra'daki altın sürgünlerinden beri kendilerini saÄlam adalet ve eÅitlik vaazları vermekten alıkoyamayan, Rus oligarÅisini oluÅturan küçük topluluk. Gayri sarfi milli hâsılalarından daha yüksek olan olaÄanüstü borçlarıyla soytarılık yapan Avrupa ülkeleriyle ilgili söyleyecek ne var? Bu tabloya Brezilyaâyı, Rusyaâyı, Hindistanâı ve Ãinâi, ekonomik büyümelerini doÄa ana tehlikesine karÅı patlatan BRIC ülkelerini ekleyin. Bu karıÅıma ayrıca, azınlık kalanları harcarken milli zenginliÄin küçük bir parçasıyla artık tatmin olmayan Arap çoÄunluÄu da eklemek gerekir.
Kaynayan bu son volkanlar dikkatimizi, statükoyu kırmak için önleyici tedbirler aramamız gerektiÄi gerçeÄine çevirmeli. Yirmi birinci yüzyılda iktisatçıların "güncel evrimi takip ettiÄimiz ve eski kapitalizmin çarkına biraz daha uyduÄumuz sürece her Åeyin iyi gideceÄine" dair duygusuz söylemi gücünü ve yerindeliÄini uzun zamandır kaybetti. Bir kültür devrimine giriÅmek ve Åu anda hâkim olan kapitalizm ve onun kavgacı versiyonu islam ülkelerindeki ekonominin zalim ve ilkel olan sosyo-politik-ekonomik sistemine gerçek bir alternatif geliÅtirmek hiçbir zaman olmadıÄı kadar zorunlu hale geldi.
Kafamdaki gürültülü potpori, can çekiÅen bu gezegende her ülkenin yüzleÅmek zorunda olduÄu meydan okumanın sonucu: sosyo-politik-ekonomik uyumsuzluk. Bu sonuç, bu ayrımı önemsenmez hale getirmek için faydacı bir yol keÅfetmek adına yapılan acı verici bir haçlı seferinden kaynaklanıyor. Hemen saçlarınızı yolmayın; mahkum edilmiÅ iki attan birinin eyerine atlamanızı size tavsiye ediyorum diye aklımı tamamen kaçırmadım. Sosyalizm ve komünizm kaybetti ama Åimdi kapitalizm ve İslam ülkelerindeki ekonomi bizi hayal kırıklıÄına uÄratıyor. Bu kitap karanlık ve karmaÅık birçok labirentten geçmenizi saÄlayacak. İktisatçılar, bizi rahatlatarak veya suiistimal ederek anormal ve doÄal olanın gizemini açıÄa çıkarmayı aynı fırsatla dine ve tıbba bırakmalı. Ekonominin sorumluluÄu, entel serseriler teÅebbüste bulunmadan önce, israf veya stoklama konusunda veya bunları sınırlamaya yönelik çözüm bulmaktır. Bunun yerine, sosyo-ekonomik bir düzmecenin onurlandırılması durumuna indirgendiÄi görüldü.
Kapitalizm dıÅında baÅka bir Åeyin iÅe yarayıp yaramayacaÄıyla ilgili bir ÅüpheciliÄi göz önünde bulundurdum. Günümüzde insanlar kapitalizmin, barbarca toplumsal ölçü ve uygulamalarını temel alan bir örneÄin parçası olduÄunun farkına varmıyor. Genelde, toplumsal bir çözüm bir alana kapitalizm kadar uzun süre hâkim olduÄunda, baÅka amaç ve sorularla meÅgul olan diÄer modellerin var olduÄunu veya inÅa edilebileceÄini akletmek daha zor hale gelir. Tüm bu inanmaya baÅladıklarımızdan sonra, bir Åeyleri gerçekleÅtirmek için tek bir yol kalıyor ve bu en tehlikeli yem.
Büyüyü nasıl bozacaÄımızı anlatan sihir kitabı nerede bulunuyor? Umut vadeden zihinsel fahiÅelik kariyerimi arkadaÅlarım ve meslektaÅlarımın büyük inanmazlıÄına karÅın, öfkeli bir boÄa gibi aniden durdurdum ve akademik serserilik gibi görünen Åeyin içine daldım. BaÅtaki amacım, muhasebe, finans, idare, siyaset ve nihayet ekonomiye kadar tüm ticari sistemin izlerini takip etmekti. YolculuÄumun son kısmı olmasını öngördüÄüm ekonominin "guruları", açık ve kısa bir Åekilde açıklama yapmak ve küresel ekonomik sorunları çözmek yerine rastlantısal baÄıntılar vermek ve halkı etkilemek için daha fazla zaman harcayarak midemi bulandırdı. Malesef, bu hatiplerin aylaklıÄı halkın bakıŠaçısını çarpıttı. Aranızdan, hâkim olan mevcut ticaret biçimi ve kapitalizmi sorgulamayı düÅünenlerle paylaÅabileceÄim tecrübe, iyi karÅılanmayı beklememeniz ; benim yapmayı alıÅkanlık haline getirdiÄim gibi, ölçüsüz McCarthy taraftarlarının gazabıyla yüzleÅmeye hazır olun !!
En kötü alıÅkanlık olan önemli sorunların etrafında dönüp durmayı tembel beyinli siyasetçi ve iktisatçılar sınıfına bıraktım. Bunun yerine, siz, okuyucu ve ben akan sele karÅı yüzeceÄiz. Altı bölümden birisi mevcut toplumsal, politik ve ekonomik statükonun gözden düÅmesi durumuna örnek: kapitalizm. Ve eÄer sizi yedinci bölümün orada tekrar görürsem, sekizinci bölümden kendi baÄlamlarına uyan salt sosyo-ekonomik temel kavramlar üzerine olan onuncuya geçene kadar elimi sıkı tutun. Onbirinci bölümü hazmetmek için acele etmeyin ve saÄlam bir tokat yemeye hazırlanın. KapanıŠargümanı olarak onikinci bölüm James Tobinâin tavsiyesini izliyor : « İyi ekonomi makaleleri sürprizler içerir ve baÅka çalıÅmalara sevk eder. »
BaÅka ne var? Bu kitabı okumayı yaÄ yakmaktan daha kolay hale getirdim. Her bölüm, size ne bekleyebileceÄinizle ilgili ipucu veren alıntılarla baÅlıyor ve kısa odaklanma sürelerine sahip genç okuyucuları uyanık tutmak için bölümler arasında « aralar » ile kesiliyor. Aynı zamanda edebi bir coÅku hazırlayan roman tadı eklemek için de. Renkli tablolar ve numaralar bekleyenlerin yanında günah çıkarmalıyım. Sizi hayal kırıklıÄına uÄrattıÄım için gerçekten üzgünüm. Yine de Åu kesin ki sözlerimi hiçbir zaman aÄzımda gevelemem.
Bir kitap yazma fikri kalabalık bir yerde çıplak Åekilde bulunma tecrübesiyle kıyaslanabilir; bunu yaparken hiçbir zaman sorun yaÅamadım. Ama bu tecrübe süresince sürekli olarak yaÅadıÄım iç çatıÅma kalbimle zihnimi senkronize etmekten ibaretti. Tüm bunlar, yalnızca tutkuyla olsun, vizyonla olsun yönlendirilme eÄilimine karÅı koymam gerektiÄi, bu giriÅimde yoÄunluk ve belirliliÄin, uygun bir merkezi kavramın yaratılmasında esas olduÄunu söylemek içindi. Bu hayatta vizyonsuz bir tutkunun enerji kaybı, tutkusuz bir vizyonun ise bir çıkmaz olduÄunu hatırlayın.
Harika bir ruh sıklıkla Åarkı söyler. Swami Vivekananda bunu çok etkileyici bir Åekilde ifade ediyor : « Bir fikri ele alın. Bu fikri hayatınız yapın- onu düÅünün, hayal edin, bu fikri yaÅayın. Beyninizi, kaslarınızı, sinirlerinizi, bedeninizin her parçasını bu fikirle doldurun ve diÄer tüm fikirleri bir kenara bırakın. Bu, baÅarıya giden yoldur. » Belki dünya bir gün, beni gerçekten kaygılandıran, aynı anda hem toplumsal hem siyasi hem de ekonomik aÄır küresel adaletsizliklere çözüm olan bu fikri geliÅtirmek için yaptıÄım fedakârlıkların derecesini bilecektir. Bununla beraber, size kapitalizm karÅısında tastamam bir alternatif, sözde küçük ekonomi politikası tanrılarının baÅarısızlıklarını telafi edebilecek bir çözüm sunmazsam bu kitaba harcanan mürekkep iÅe yaramaz hale gelir. Ekonominin yaÅlı iblislerini bunun için uyandırmadan diyalektik analizi yeniden tanıtma zamanı. Her Åeyden öte, bu kitabın çok sayıda insanı harekete geçireceÄine ve onları önerilen çözüm konusunda tartıÅmaya teÅvik edeceÄine ve bunu ilerleteceÄine inanıyorum. Ya da yaratıcı bir tarza kapitalizmden uzaklaÅan baÅka bir yolla hayat vereceÄine, William Godwinâin nihayet, huzur içinde yatması için.
BÃLÃM II
Kamikaze
« Ben dünyadaki en bilge adamım, tek bildiÄim, hiçbir Åey bilmediÄim. »
Sokrat
Birkaç yıl önce, Etiyopyaâda Addis Ababaânın kalabalık ve iç karartıcı sokaklarından birinde yürürken güçsüz genç bir anne ve sırtındaki küçük bir kumaÅ parçasına sarılmıŠuyuklayan kirli bir çocuÄun görüntüsü bana yenilgimin hatırasını, Nairobiâdeki Uluslararası Jomo Kenyatta havaalanındaki zihinsel « Waterloo »mu anımsattı. Tam o anda bir çıÄlık kopardım: buldum! Yine de, o gün her toplumda kangren haline gelmiÅ toplumsal sınıfların ayrıÅması karÅısındaki çareyi net bir Åekilde ayrıntılı hale getirmek amacına sahip olan araÅtırmamın düzensiz maceralarından hala çok uzaktım.
Bundan sonra, dünyadaki bireylerin sorunlarını somut bir Åekilde analiz etmek adına zaman, para ve enerji yatırımı yaptım. Bu amaçla, Tara ve ben yapabileceÄimiz kadar çok seyahat ettik, bol bol okuduk ve belgesel izlemek için saatlerce televizyonun karÅısında kaldık. Seferlerimden biri bizi sahra altı Afrika ülkelerine yöneltti ve karÅılaÅtıkları ve sınırlarını çok aÅan büyük ölçüdeki zorlukları görünce ÅaÅırdık. Bu bölgedeki ülkelerin baÅta gelen özelliÄi iki baÅlı egzotik zehirli bir yılandı: yozlaÅma ve baskı. KarÅılaÅtıkları zorluklar için bu ülkelerin hükümetlerini suçlayabiliriz. Aslında, güç ve zenginliklerini pekiÅtirmek için yönetimdeki birkaç aile tarafından kullanılıyorlar. Kısa kesecek olursak, dünyanın bu bölgesindeki kamu hizmetleri felaket durumda.
Ãok sayıda parmak köÅede hüküm süren karmaÅayı gösteriyordu; bizzat bu ülkelerin kendileri ve sanırım içerde ve bölgedeki geliÅmeyi yavaÅlatmak amacıyla diÄer ülkeler tarafından çok kötü yönetim uygulamaları belirlenmiÅti. Batı yarımkürenin diÄer Åehirlerini gezerken aynı kangrenin Afrika ve Latin Amerika ülkelerini de kemirdiÄini fark ettim. Eski vali Rod Blagojevich, 44. Amerikan BaÅkanı Barack Obama'nın senatör koltuÄunu satmaya çalıÅmak suçundan parmaklıklar ardına gönderilmiÅken Illinois'nin Nijerya'da bir bölge olduÄuna inanabilirdik. BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Ãin) ülkelerinden aktarılan baÅka skandal haberleri de büyük bir alanı kaplıyor. Futbola çok meraklı deÄilim ama Brezilyalı müteahhitlerin, kutlamalar öncesi ve esnasında çöken fahiÅ fiyatlı statlar ve yapılar yüzünden 2014 Dünya Kupası ile alay etmelerini bekliyorum. Ve Ãinâin güneyindeki Hengyang Åehrinde halk meclisindeki hemen hemen tüm liderlerin istifasına yol açan skandalla ilgili ne söyleyebileceÄimi bilmiyorum. Kaynakların yanlıŠyönetilmesinin aÄır basması ve yöneticilerin gerilemesi benzersiz bir mali israfa yol açtı.
«Bir tımarhanede rahat bir yürüyüŠinancın hiçbir Åeyi ispat etmediÄini gösterir. »
Wilhelm Nietzsche
YoksulluÄun kalbine yaptıÄım gezi esnasında insani bir görev ile CVâlerini zenginleÅtirmek amacıyla veya saygın bir üniversiteye girme Åanslarını artırmak için oradan ayrılan veya ayrılmak üzere olan batılı fedakâr öÄrencilerle karÅılaÅtım. Kendimi tamamen baÅka bir yerde, boÅluÄa bakan gözleriyle Amerikan sineması ünlülerinin güzel fotoÄrafları ya da herkesin gönülden bir Åekilde "insanları kurtarmak" (bazen hayvanlar insanlardan daha önemli olsa da) istediÄi bir hayır iÅinin sözcüsü önünde bulduÄum için ÅaÅkındım.
Yine de, karÅılaÅtıÄım insanların mucizeler yarattıklarını veya üçüncü dünyanın hamileri olduklarını sandıkları dünyanın daha iyi olan tarafında takip ettiÄim katılımcı demokrasi veya ekonomik geliÅmeyle kıyaslandıÄında delilik hiçbir Åeydi. OlabildiÄince yetenekli oldukları için, az geliÅmiŠülkelerdeki zorluk ve meydan okumalara yobaz bakıÅlarına karÅılık gelen kuramsal yaklaÅımlarında bir eksik var. GeliÅim modellerini kapitalizme olan sarsılmaz tutkuları için düÅündüler. Bu ruh hali Åu vecizeyi düÅünmeme neden oluyor « eÄer sahip olduÄunuz tek alet bir çekiçse, her Åey bir çiviye benzemeye baÅlar. »
Åunun altını çizmeliyiz ki, yıllar geçerken egemen bir toplum her zaman saygın "istisnacılık" statüsünün sancaÄı olmuÅtur. EÄer iktisatçıları, liderlerinin bizi çevreleyen dünyayı açık bir Åekilde ayrıntılarıyla inceleme ve bununla uyumlu biçimde içinden çıkmamıza izin verecek etkili müdahaleleri emretme sorumluluÄunu üstlenirse bu cesaret ve yiÄitliÄi kabul edeceÄim. Åu anda elimizde ne var? Ãfkeli bir küresel düzensizlik veya baÅlıca giriÅimlerin merkezindeki verimlilik ve Gayri Sarfi Milli Hâsıla (büyümeyi ölçmek için çılgın bir yol). Ayrıca sık sık kullanılan, o zamandan beri zenginlik unsurları ekleyen ve yayılma hızını artıran "küreselleÅme" bahanesini de ortaya koymalıyım. Yönetici ülkeler, birkaç yüzyıl önce kölelik dediÄimiz ve bugün kendiliÄinden köleliÄe dönüÅen insanlık dıÅı uygulamaların kullanımına hala ve tekrar tekrar gözlerini kapatırken insanlık ne diyor? Bu suç kimin iÅine yarıyor?
Batılılar, sorunlarla karÅılaÅan ülkeleri batıran bu programlar beklenen ve tahmin edilen sonuçları saÄlamadıÄında ÅaÅırırken ben sinirleniyorum. VatandaÅların ihtiyaçlarına yönelik çözümlerden Washington DCâdeki ofislerde bütün bir Åekilde bahsedildiÄinde ve ekonomi derviÅleri verileri temizleyip gözlenebilir realitenin karmaÅasını özetleyen basitleÅtirilmiÅ modeller geliÅtirdiÄinde daha da sinirleniyorum. Yalnızca IMF ve Dünya Bankası tarafından yürütülen eleÅtirel çalıÅmalar, baÅlıca uluslararası finans kuruluÅlarını tarafından önerilen programların etkinliÄi konusunda ÅaÅkınlıkla dert yanmak zorunda kaldı. Bu suçlu vicdanlar, ekonomik olarak zayıf bir ülkeye komadaymıŠteÅhisi konulup daha sonra uluslararası bir kuruluÅun aciline gönderilip fiÅi çekilmiÅ bir finans kuvezine kapatılarak ve aÅırı doz mali yardım verilerek nekrofil çılgınlar tarafından Åiddete maruz kalıp suiistimal edilme ve akla aykırı program deneyleri için deneme alanı olarak kullanılma Åeklini kınıyor. Tanrı bizi bundan korusun, eÄer bir ülkeye koma teÅhisi konulan bir ülke tüm bu faydasız açık kalp operasyonlarından sonra bazı hayata dönme belirtileri gösterirse, örneÄin Arjantin gibi, o zaman gözlerini ve baÄırsaklarını yemeyi deneyecek olan vahÅi akbabalara ait olacak.